Yapılan son bilimsel çalışmalarda, faydaları saymakla
bitmeyen yeşil çaya yeni özellikler eklendi. Buna göre yeşil çay,
tepeden tırnağa vücudun her hücresi için yararlı. Yeşil
çay, ileri derecede anti-oksidan kapasitesiyle içeceklerin şahı
sayılabilecek nitelikte. Özellikle güz mevsimine girdiğimiz şu günlerde,
elimiz artık sıcak içeceklere doğru kayıyor. Sindirim problemleri
yaşayanlar için yeşil çayın başka bir önemi var. Eldeki verilere göre
yeşil çay tüketimi, sindirimi rahatlatıyor.
Çay, Asya menşeli küçük bir ağaç olan ‘camellia sinensis’ bitkisinin
yeşil yapraklarından elde ediliyor. Beğenerek yudumladığımız siyah,
yeşil ve oolong (beyaz) çayları aslında hep aynı bitkinin yaprakları.
Çaylar toplandığı zaman yapraklar hemen oksitlenmeye başlıyor. Siyah
çayda yaprakların tamamen okside olmasına izin veriliyor. Yeşil çayda,
oksidasyon sürecine giren enzimler ısı yoluyla aktivitesini yitiriyor ve
böylece kuruma sürecinde yapraklar yeşil kalıyor. Beyaz çaydaysa çay
yaprakları ısıya tâbi tutulmadan evvel kısmen oksidasyona bırakılıyor.
Çay, beş bin yıldır insanlığa sağlık ve keyif sunan bir içecek. İlk
olarak, Çinliler tarafından bulunmuş ve içilmiş, hatta uzun yıllar ilaç
olarak kullanılmış. Doğru tüketildiğinde insan vücuduna büyük faydalar
sağlıyor. Sudan sonra en çok tüketilen içecek çay, şeker veya sütle
tercih edilmediğinde kilo kontrolü sağlıyor. Son yıllarda yeşil çay
tüketimi artsa da ülkemizde en çok siyah çay içiliyor.
Obeziteye etkisi
Yeşil çayın içinde bulunan ‘epi-gallo-kateşin-3-gallat’ adlı öğenin
vücuttaki yağ yakım hızını artırarak obeziteyle savaşmada rol
oynayabileceği bildiriliyor. Günümüzde en popüler zayıflama yöntemleri
arasında yeşil çay tüketmek geliyor. Araştırmacılar, yeşil çayla alınan
kateşinin, sindirim sisteminde enzimlerin aktivitesini yavaşlatarak ve
kalorilerin bağırsaklar tarafından emilimini azaltarak, kilo kaybını
artıracağı üzerine yoğunlaşıyor. Bu yüzden yeşil çayın bir adı da
“zayıflama çayı” olarak anılmakta.
Bağırsak hastalıklarına iyi geliyor
Cincinati Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, çayın
anti-inflamatuvar etkisi incelendi. Kolit hastaları üzerinde yapılan
incelemede yeşil çayda bulunan EGCG’nin kolite sebep olan inflamasyona
engel olabileceği bulundu. Bununla birlikte araştırmacılar, ülseratif
kolit ve Crohn hastalığı üzerinde yaptıkları çalışmalarda, yeşil çayın
rahatsız bağırsak sendromunda da etkili olduğu sonucuna ulaştı. Ayrıca
bilimadamları, yeşil çayın bağırsak kanseri üzerindeki etkisini
araştırmaya devam ediyor.
Amerika’da gerçekleştirilen çalışmalar, yeşil çayın yağ oksidasyonunu
artırdığını ve insülin duyarlılığını dengelediğini de gösteriyor. Yağ
oksidasyonunun artmasıyla, egzersiz yapıyormuş gibi, depo yağlar
enerjiye çevrilerek yakılıyor ve özellikle karın bölgesi yağları
azalıyor. Sonuçlar, yeşil çayın insülinin vücutta daha verimli görev
yapmasını sağlayarak diyabet riskini azalttığını da gösteriyor. SAĞLIKLI GÜNLER, GÜÇLÜ BÜNYELER!