sağlılı yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlılı yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Şeker Hastalarının Dostu Yer Elması

Yer elması tam anlamıyla gerçek bir mineral deposudur.
Toprak altında patates gibi yumruları olan bir sebze bitkisidir. Besin maddesi olarak insülin ihtiva eder. Besin değeri patatese yakındır. Karbonhidrat miktarının düşük olması sebebiyle şeker hastalarının kullanabileceği iyi bir besin kaynağı olabilir. Süt arttırıcı ve safra döktürücü etkisinin yanı sıra kabızlığı gidermede de yardımcı bir besindir. Yer elmasının kökü haşlanarak yemeği yapılıp tüketilebilir.  

Sağlıklı günler dileriz..

Yeşil Çayın Faydaları Bitmyor..


Yapılan son bilimsel çalışmalarda, faydaları saymakla bitmeyen yeşil çaya yeni özellikler eklendi. Buna göre yeşil çay, tepeden tırnağa vücudun her hücresi için yararlı. Yeşil çay, ileri derecede anti-oksidan kapasitesiyle içeceklerin şahı sayılabilecek nitelikte. Özellikle güz mevsimine girdiğimiz şu günlerde, elimiz artık sıcak içeceklere doğru kayıyor. Sindirim problemleri yaşayanlar için yeşil çayın başka bir önemi var. Eldeki verilere göre yeşil çay tüketimi, sindirimi rahatlatıyor.
Çay, Asya menşeli küçük bir ağaç olan ‘camellia sinensis’ bitkisinin yeşil yapraklarından elde ediliyor. Beğenerek yudumladığımız siyah, yeşil ve oolong (beyaz) çayları aslında hep aynı bitkinin yaprakları. Çaylar toplandığı zaman yapraklar hemen oksitlenmeye başlıyor. Siyah çayda yaprakların tamamen okside olmasına izin veriliyor. Yeşil çayda, oksidasyon sürecine giren enzimler ısı yoluyla aktivitesini yitiriyor ve böylece kuruma sürecinde yapraklar yeşil kalıyor. Beyaz çaydaysa çay yaprakları ısıya tâbi tutulmadan evvel kısmen oksidasyona bırakılıyor.
Çay, beş bin yıldır insanlığa sağlık ve keyif sunan bir içecek. İlk olarak, Çinliler tarafından bulunmuş ve içilmiş, hatta uzun yıllar ilaç olarak kullanılmış. Doğru tüketildiğinde insan vücuduna büyük faydalar sağlıyor. Sudan sonra en çok tüketilen içecek çay, şeker veya sütle tercih edilmediğinde kilo kontrolü sağlıyor. Son yıllarda yeşil çay tüketimi artsa da ülkemizde en çok siyah çay içiliyor.
Obeziteye etkisi
Yeşil çayın içinde bulunan ‘epi-gallo-kateşin-3-gallat’ adlı öğenin vücuttaki yağ yakım hızını artırarak obeziteyle savaşmada rol oynayabileceği bildiriliyor. Günümüzde en popüler zayıflama yöntemleri arasında yeşil çay tüketmek geliyor. Araştırmacılar, yeşil çayla alınan kateşinin, sindirim sisteminde enzimlerin aktivitesini yavaşlatarak ve kalorilerin bağırsaklar tarafından emilimini azaltarak, kilo kaybını artıracağı üzerine yoğunlaşıyor. Bu yüzden yeşil çayın bir adı da “zayıflama çayı” olarak anılmakta.
Bağırsak hastalıklarına iyi geliyor
Cincinati Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, çayın anti-inflamatuvar etkisi incelendi. Kolit hastaları üzerinde yapılan incelemede yeşil çayda bulunan EGCG’nin kolite sebep olan inflamasyona engel olabileceği bulundu. Bununla birlikte araştırmacılar, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı üzerinde yaptıkları çalışmalarda, yeşil çayın rahatsız bağırsak sendromunda da etkili olduğu sonucuna ulaştı. Ayrıca bilimadamları, yeşil çayın bağırsak kanseri üzerindeki etkisini araştırmaya devam ediyor.
Amerika’da gerçekleştirilen çalışmalar, yeşil çayın yağ oksidasyonunu artırdığını ve insülin duyarlılığını dengelediğini de gösteriyor. Yağ oksidasyonunun artmasıyla, egzersiz yapıyormuş gibi, depo yağlar enerjiye çevrilerek yakılıyor ve özellikle karın bölgesi yağları azalıyor. Sonuçlar, yeşil çayın insülinin vücutta daha verimli görev yapmasını sağlayarak diyabet riskini azalttığını da gösteriyor. SAĞLIKLI GÜNLER, GÜÇLÜ BÜNYELER!

Melisa otu bir dünya!


Melisa Otu beyaz çiçekleriyle, ince ve yumuşak tüylerle kaplı olan yapraklarıyla, limon kokan, çok dallı ve otsu bir bitkidir. Oğul otu olarak da bilinir. Muhteviyatında uçucu yağ, tanen, acı madde, reçine ve müsilaj bulunmaktadır.
Melisa otu faydaları açısından baktığımızda, başlıcaları, sinirleri yatıştırıcı etkisi; baş ağrısını, migreni, baş dönmesini, kulak çınlamasını, uykusuzluğu giderici olması; sara ve sinir krizlerindeki olumlu etkisi sayılabilir..
Ayrıca depresyon belirtileri görülen kişilerdeki ferahlatıcı etkisi, bunun yanında melankoli, huzursuzluk ve iç sıkıntısını gidermesi olumlu sonuçlarından sayılabilir. Kan şekerini ve tansiyonu düşürdüğü, hıçkırığı kestiği halk arasında bilinegelmiştir. Soğuk algınlığı için ve nefes darlığı belirtileri görülen kişilerde oldukça faydalıdır. Mide ve bağırsak gazlarını ve ağrılarını gidermesi kadar, beyin damarlarını açması ve hafızayı güçlendirmesi çok önemlidir.
Melisa otunun yaprakları kurutulduktan sonra kaynamış suda demlenerek hazırlanan oğul otu,melisa çayı keyifle içilebilir. Melisa bitkisinin yapraklarından elde edilen melisa yağı da çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Ayrıca, melisa otu tazeyken ezilerek çıkarılan suyu da kullanılır. Kaynatılarak vücuda sürülürse ter kokusunu giderir.

Sağlıklı günler, güçl bünyeler efendimm.. ;)

Altınkökü(İpeka)’nın Nelere İyi Geldiğini Merak Ediyor musunuz?


Altın kökü ya da ipeka bitkisi daha çok ormanlık alanlarda bulunmaktadır. Yeşil yapraklı bir bitki türü olan ipeka içerdiği nişasta ve şeker nedeniyle, karbonhidrat içeriğine sahip olan bir bitkidir. Güveotu ya da Altın çiçek isimleri ile de bilinen ipeka, ortalama olarak 60 cm uzunluğundadır ve çoğunlukla sarı renkli olarak görülür. Çiçekleri ve kökleri oldukça şifalı bir bitki olan altın kökü (ipeka) içerisinde uçucu yağ da bulundurmaktadır.
Böbreklere faydalı olan altın kökü idrar söktürücü özelliği ve böbrekteki taşların dökülmesini sağlayan bir bitkidir. Romatizma ve eklem ağrılarının azalmasını sağlayan ve vücut direnci açısından da önemli bir bitki olan ipeka (altın kökü), çok tüketildiğinde, romatizma ya da ağrı şikayetleri artırabilir.
Altın kökü karbonhidrat barındıran bir bitki olduğundan, vücuda tokluk duygusu verir.
Özellikle vücut içerisinde oluşan iltihapların giderilmesini sağlayan ve son derece önemli bir bitki türü olan ipeka, kökleri ya da çiçekleri kaynatılarak içilebilir. Bronşit ve öksürük gibi problemlere da iyi gelen altın kökünün faydaları arasında, mideyi rahatlatması ve balgam söktürücü özellik sağlaması da yer alır.
Tahrip olan ya da yıpranan dokuların tekrar yapımına yardımcı olan altın kökü, az miktarda kullanıldığı takdirde, tatlandırıcı olarak görev yapar. Altın kökü bitkisinin yaprakları ya da kökü kaynatılarak içilebilir. Ancak, şifalı bitkilerin dozunda ve doğru şekilde kullanılması büyük önem taşımaktadır. Doğru şekilde ve kullanılması gereken miktarda tüketilmesi durumunda oldukça şifalı bir bitki olan altın kökü bitkisi, harici ya da dahili şekilde kullanım için hazırlanabilir.

Sağlıklı günler, güçlü bünyeler efendim.. :)

Zencefil..



Ünlü diyetisyen Ender Saraç, zencefilin olağanüstü yönlerini bizlere açıkladı. Saraç, zencefilin birçok derde deva olduğunu belirtti.

Soğuk algınlığı, nezle ve gribe karşı zencefil bu kış mutfaklarımızın vazgeçilmezi olacak.
Zencefil, kolesterolün düşmesine etkili olduğunu söyleyen Saraç, erkeklerde cinselliği güçlendirici bir özelliği olduğunu da belirtti. Ayrıca vücut direncini güçlendirdiği çok bilinen bir gerçek. Zencefil turşusu da, zayıflıktan şikayet edenlere oldukça faydalı.
Ender Saraç aynı zamanda, ıhlamurla birlikte zencefil çayının soğuk algınlığına oldukça faydalı olduğunu açıkladı.Saraç
“Toz zencefili bir baharat gibi yemeklerinize dökebilirsiniz. Taze zencefil çok güzel. Fiyatı uygun. Taze zencefili çok rahat bir şekilde evde yetiştirebilirsiniz. Zencefilin turşusunu yapabilirsiniz. İştahı az olan ve zayıf olup kilo almak isteyenler için zencefili iri parçalar halinde kırın, bolca limon koyun, kaya tuzu ve nohutla turşu yapın. İçine sarımsak da koyabilirsiniz.” şeklinde bizleri bilgilendirdi.

Sağlıklı günler, güçlü bünyeler efendim.. :)

Doğanın Hediyesi Antibiyotik Bitkiler!


20.Yüzyılın mucize şifası olarak tanıtılan olan antibiyotik, gereksiz yere ve yüksek dozlarda kullanıma bağlı direnç kazanan bakterilerle mücadelede yenilme aşamasına geldi. Doğal ya da bitkisel içerikli çözümlere başvurmanın tam zamanı!
Bilim adamları, dünya çapında önemli bir sağlık problemi olduğu söylenen antibiyotik kullanım sıklığı için hızla tedbir alınması gerektiğini belirtiyor. Kullanım sıklığında Avrupa’da ilk sırada yer alan Türkiye, risk altında olan ülkeler arasında gösteriliyor.
Prof. İbrahim Saraçoğlu’nun yaptığı çalışmalar sonucu kurusoğan, sarımsak ve pırasanın antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) etkileri olan maddeler içerdiğini gördüğünü belirtti. Doğal antibiyotik güç, sarımsakta diğerlerinden daha fazladır.
Erişkin soğanın ağrı kesici etkisi ise maksimum düzeye çıkar. Aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı hastalıklara karşı direnç oluşturabilmektedirler. Ayrıca Pırasa, böbrekte oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken, sarımsak ise vücudun bazı bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir.
Prof. Saraçoğlu bizlere örnek bir kür de sunuyor. İltihaplı prostata bağlı ağrılara karşı bir hafta boyunca her gün iki öğün, sabah ve akşam ikişer adet orta boy kuru soğan preslenip yarım dilim ekmekle beraber tüketilir. Presleme esnasında çıkan soğanın suyunu ziyan etmeyiniz ve de kesinlikle tuzlamayınız. Soğanı presleme imkânı bulamıyorsanız, ağızda uzun uzun çiğneyerek beraberinde yarım dilim ekmekle beraber tüketebilirsiniz. Katı meyve sıkacakları, soğan suyunu çıkarmak için de mükemmel bir çözümdür. Kuru soğanın suda veya ateşte pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi gerekir.
Sağlıklı günler.. Mükemmel bünyeler..

Bitkilerden Safra Kesesi İltihabına Şifa!



Birçoğumuz ya safra kesesi taşı ya da safra kesesi iltihabı nedeniyle doktora başvurmuşuzdur. Ancak bitkilerin doğal dünyası bizlere sonsuz tedavi seçeneklerini, hem de hiçbir yan tesir olmadan sunuyor.
Aşağıda da geleneksel yöntemlerle hazırlanmış ve safra kesesi iltihabı durumunda kullanabileceğimiz bir karışım mevcut.
* 2 ölçü hatmi kökü
* 1 ölçü ısırganotu
* 1 ölçü nane.
* 1 ölçü civanperçemi
* 1 ölçü pelinotu
Hazırlanışı ve Kullanımı:
Bitkiler ve kökler ölçülüp, ince ince kıyılır. Ardından iyice karıştırılır. Bir yemek kaşığı dolusu bitki akşamdan 1 bardak soğuk suya eklenir ertesi sabahsüzülür ve gün boyunca yudumlanarak içilir (gün boyunca 2 bardak da olabilir).
Karaturp özsuyu safrakesesi ve safra yolları iltihabını yatıştırabilir. Başlangıçta günde 100g taze sıkılmış karaturp özsuyu gün boyuna yayılarak yudumlanır ve kademeli olarak 300g’a kadar çıkarıldıktan sonra yine kademeli olarak 100g’a dönülür. Bu özsu kürü 14 gün içinde tamamlanır. Karaturp özsuyu her gün taze hazırlanır. Sağlıklı günler!

Defne Yaprağı Hem Tat Hem de Sağlık Kaynağı



Yapraklarını dökemeyen ve siyah kabuklu ağaç olarak bilinen defne ağacı, ülkemizde çoğunlukla Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunuyor. Genelde yemeklere lezzet vermek içi kullanılan defne yaprağı, bunun yanında bir çok tıbbi etkileride içinde barındırıyor.
Özellikle mayıs ve ekim ayında toplanan yaprakları daha faydalı oluyor. İşte defne yaprağının bilinmeyen faydaları; Kozmetik amaçlı çok faydalı olan defne yaprağı, elde edilen yağ ile antiseptik özellikliğe sahip
Defne yaprakları ile hazırlanan banyo bayanların adet öncesi gerginlik ve ağrılarına iyi gelirken, romatizma ağrılarını dindirmek içinde çok etkili. Defne yağı defne ağacının zeytine benzeyen meyvesinden çıkarılır ve bundan yapılan garlı sabun saç ve cilt sağlığı için kullanılır.
Romatizmal rahatsızlıklarda masaj yağı içerisinde lokal olarak kullanılır. Sedef ve egzemada kullanılan bitkisel kremlerin içinde de bulunur. Defne yağının spazm çözücü yangı ve ağrı giderici etkisi bulunur. Defne yağı Hatayda sabun yapımında kulanılır.
Defne sabunu saç diplerindeki gözenekleri açar ve saç dibi tahrişlerini onarırıcı etki gösterir. Defne yağlı sabun cilt güzelliği için kullanılır. Defne sabunu derideki gözenekleri açıp rahatlatır. Kuru cildi nemlendirir. Sağlıklı günler! :)

Geven Otu Nedir? Ne işe yarar..

Size geven otunun saymakla bitmeyen faydalarından bahsedeceğim ama öncelikle gelin bu bitkiyi kısaca tanıyalım.
Baklagiller familyasından bir bitki olan gevenin Latince ismi Astragalus membranaceus’tur. Çok yıllık bir bitki olan geven beyaz-sarı çiçekli 5-10 cm. kadar büyüyebilen yapıdadır. Büyük sarı çiçekleri olan türü tıbbi amaçlı kullanılmaktadır. Bitki otlaklarda yetişir. Anavatanı Batı Asya, Çin, Tayvan ve Kore’dir. Antioksidan özelliği yüksek olan bitki bağışıklık sistemini uyarıcıdır ve ayrıca selenyum açısından çok zengindir.
Kan dolaşımı ve kalp fonksiyonlarını arttırdığı için kalp – damar hastalıklarında yararlıdır. Pıhtılaşmayı azaltır. İdrar söktürücü, idrarda protein birikmesini önleyici, prostat koruyucudur. Geven otu bağışıklığı güçlendirir, akciger ve dalak hastalıklarında kullanılır. Nefes darlığı,kan dolaşımı, ishal, halsizlik, terleme, iştahsızlık içinde kullanılmaktadır.
Geven otu kan şekerini dengeler, vücut iltihaplarını azaltır, hormon sistemini de düzenlediği görülmüştür. Hatta soğuk algınlığı ve grip şikayetlerini hafifletmek için tavsiye edilir. Kalp rahatsızlıkları, böbrek rahatsızlıkları, mide ülserleri rahatsızlıklarında şifa sağlar. Çeşitli allerjiler ve yaraları geçirir. Genel hazım sorunlarını yok eder.
Size geven otunun saymakla bitmeyen faydalarından bahsedettim.. Sağlıklı günler.. 

Kızılcık nedir, ne işe yarar?


Kızılcık, A, C vitaminleri ile karoten, tiamin, riboflavin, niasin, kalsiyum, magnezyum, fosfor, bakır, kükürt, demir ve iyot içerir ve vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengindir.
Ayrıca güçlü antioksidan özelliği ile soğuk algınlığı, grip başta olmak üzere bağışıklık sistemi problemlerinde yardımcı olur ve bağışıklığı kuvvetlendirir. Bol miktarda lif içeriği ile sindirimi kolaylaştırır ve özellikle zayıflama diyetlerinde tokluk hissini arttırır.
Kızılcık hastalıklardan korunmamızı ve onlarla baş etmemizi sağlar. Vücudumuzdaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan, kan damarlarını güçlendiren muhteşem antioksidanlardır. Ateşli hastalıklarda ve menopozdaki ateş basmalarında çok rahatlatırlar. Kızılcık, gözlere de faydalıdır. Retinayı koruyarak görüşümüzün berrak olmasını sağlarlar. Zengin bir melatonin kaynağıdır; Beynimizde bulunan epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar.
Kızılcık kanın pıhtılaşmasını artırır, çiğden hazırlanmış kızılcık suyu veya kaynatarak yapılan kızılcık şerbeti, kan pıhtılaşmasını düzenler. Özellikle şeker hastaları için yararlıdır. Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir.
Kızılcığı ihmal etmeyin..

Metabolizmayı Hızlandırmak İçin Dereotu Tüketin! İhmal etmeyin!

İnsan sağlığına fazlasıyla faydalı olan dereotu, metabolizmayı hızlandırarak ödem atmamızı kolaylaştırır.
Dereotu, kilo kaybını hızlandıran ve bu dönemde kullanılması sıklıkla önerilen bir bitkidir.
Dereotu,maydanozgiller ailesinden ve koyu yeşil ipliksi yaprakları olan kokulu bir bitkidir. Nemli toprakları sever ve çoğunlukla sonbaharda toplanır. Tat ve aroma vermesi için salata veyemeklerde kullanılır.Özellikle Türk mutfağında önemli bir yeri olan tarhana çorbası ve cacık bu yemeklerin başında gelir.
Dereotu ayrıca sağlığa da oldukça yararlı bir bitkidir;sindirimi kolaylaştırır, ağız kokusunu giderir, uykuyu düzenler,sinir zafiyetini giderir. Aynı zamanda çocuklarda oluşan kolik ağrılarına iyi gelir ve anne sütünü çoğaltır. Ancak hamilelik döneminde kullanılmaması gerekir,aybaşı kanamalarını artırdığı gibi gebelerde düşüğe neden olabilir.
Tüm bu faydaların yanında dereotunun önemli bir diğer özelliği de kilo verme süreci ve tiroid hormonları üzerindeki olumlu etkisidir.Dereotu tiroidnodüllerinin ufalmasını sağlar, ayrıca tiroid üzerindeki dengeleyici etkisi ilehipotiroid(tiroidin yavaş çalışması) veya hipertiroid (tiroidin hızlı çalışması) üzerinde olumlu etki gösterir.Kilo durumu tiroid ile bağlantılı olabildiğinden, tüm bunlara bağlı olarak dereotu kilo kontrolünde de oldukça etkilidir. Aynı zamanda ödem sökücü özelliğiyle vücuttaki fazla suyun atılmasını da sağlar.Antiseptik özelliği ile ishalintedavisine yardımcı olur, kalsiyum yönünden oldukça zengindir ve kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
 Dereotu candır! CAN!