DOĞAL SAĞLIKLI YAŞAM REHBERİNİZ
23 Aralık 2017 Cumartesi
Obetizeyle mücadele için hobi bahçeleri
Obetizeyle mücadele için hobi bahçeleri
Çocuklarda bilgisayar ve ekran bağımlığına dikkat çekmeyi amaçlayan Beykoz Belediyesi, Hobi Bahçeleri’nde düzenlediği şenlikle çocukların bir günlüğüne de olsa sanal alemden uzaklaşıp toprağa basmalarını sağladı.
Baharı karşılamak, çocukların doğayla baş başa kalmalarını sağlamak üzere düzenlenen etkinlikte Hobi Bahçesi’nde büyükleriyle birlikte meyve sebze eken çocuklar gün boyu toprakla haşır neşir olmanın mutluluğunu yaşadı.
Hobi bahçelerinde toprakla buluşan çocuklar yüz boyama, halat çekme gibi yarışmaların yanı sıra palyaço ve çeşitli animasyonlarla doyasıya eğlendiler.
Kavacık’ta bulunan Hobi Bahçelerinde yapılan Bahar Şenliği’ne İstanbul Milletvekili İsmail Safi, Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ile haftasonunu farklı geçirmek isteyen aileler ve çocuklar yoğun ilgi gösterdi.
Şenlik kapsamında obeziteyle mücadelede yönelik çeşitli yarışmalar, aktiviteler sergilendi çocuklara oyun yoluyla doğru ve dengeli beslenme anlatıldı. Hobi bahçesini aileleriyle ziyaret eden çocuklar, içinde kuş, köpek, koyun ve tavşan bulunan minik kulübeleri de gezerek hayvan ve doğa sevgisini yaşadılar.
Çocuklarla birlikte bahçelerde toprak sulayan Başkan Çelikbilek, hobi bahçelerinin vatandaşlardan yoğun ilgi gördüğünü ve çocukları sanal ortamlardan kurtarıp toprakla haşır neşir olmalarını sağlamak amacında olduklarını söyleyerek, ayrıca ÇEKÜD ile birlikte 27 bin öğrenciye tohum dağıttıklarını söyledi.
“Adını Sen Koy” Projesi
Etkinliğin bir halkası da Belediye ekipleri tarafından bakımı yapılmış ve kulübeleri hazır bulunan kimsesiz köpekleri sahiplendirme amacıyla “Adını Sen Koy” projesi nin tanıtımı oldu. Beykoz Belediyesi rehabilitasyon merkezinde korunan birçok sokak hayvanı etkinlik kapsamında yeni sahiplerine kavuştu.
Sele zeytini nasıl yapılır?
Sele zeytini nasıl yapılır?
Sofralık Gemlik tipi siyah zeytinin ve yeşil zeytinin nasıl yapıldığını daha önceki yazılarımızda anlatmıştık. Bu yazıda sele zeytini yapımını anlatacağız.
Evde sele zeytini yapımı
Öncelikle zeytinlerin seçilmesine dair bilgileri tekrarlayalım. Sele zeytini yapımında kullanılacak zeytin danelerinin dalında iyice kararıp olgunlaşmış danelerden seçilmesi gerekiyor. Ardından zeytinlerin kabuğu zedelenmiş, yaralı bereli, hastalıklı görünen ve çok yumuşak olanlarının ayrılması ve daha sonra iyice yıkanması geliyor.
Zeytin yapımında ikinci olarak dikkat edilmesi gereken konu tuzun seçimi. Diğer zeytin çeşitlerinin yapımını tarif ederken söylediklerimizi bir kez daha tekrarlayalım. Zeytin yapımında da tavsiye edilen kristal kaya tuzunun kullanılmasıdır. Rafine edilmiş tuzların kullanılması zeytinlerin kısa zamanda yumuşamasına sebep olabilir. Piyasada ‘kaya tuzu’ diye satılan tuzların bir kısmı bildiğimiz rafine sofra tuzunun iri halidir. Bu tuzların etkisi de bildiğimiz sofra tuzundan farklı olmayacaktır. O nedenle tuzun dikkatli olarak seçilmesi, pek çok mineral maddeden oluşan, insan sağlığı için rafine sofra tuzlarının yaptığı olumsuz etkileri yapmayan kristal kaya tuzları sele tipi zeytin yapımı için de idealdir.
Hangi oranda tuz kullanılmalı
Sele zeytini yapımında dikkat edilmesi gereken üçüncü önemli şey tuz oranının doğru ayarlanmasıdır. Sele tipi sofralık zeytin üretimi için yaklaşık %15 oranında tuz yeterli olacaktır. Yani beş kilo zeytin için 750 gram, on kilo zeytin için 1,5 kilo kristal kaya tuzu yeterlidir. Sele zeytini yapımında tecrübeli olmayanların daha az miktarlarla başlamasında fayda var.
Zeytinler yıkanıp temizlenip suyunun süzülerek kuruması beklendir. Ardından sele, sepet ya da ahşap sandıklar içerisine bir kat zeytin, bir kat tuz olmak üzere serilerek yerleştirilir. Kabın ağzı temiz pamuklu bir bezle iyice kapatılır ve birkaç günde bir sallama, ters yüz etme gibi yöntemlerle tuz ve zeytinlerin iyice karışması sağlanır. Tuzla iyice temas eden taneler suyunu salmaya başlar. 3-4 hafta boyunca zeytinler bir-iki günde bir karıştırılarak acı suyunun süzülmesi beklenir. Yaklaşık bir ay içerisinde zeytinlerin acılığı kaybolacak ve yenilmeye hazır hale gelecektir.
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Mevsimsel Alerjiler İçin 7 Çözüm!
Bahar yılın ilham verici ve gençleştirici ayıdır. Fakat
bazılarımız için ılık hava ve güneş o kadar da mutluluk verici olmaz.
Çiçekler ve yeşillikler kimilerimiz için akan burun ve kaşınan gözler
anlamına da gelebilir.
Bu zamanlarda size yardımcı olabilecek doğal ve basit tavsiyelerimiz:
1. Elma sirkesi alın
Bir bardak suya bir çorba kaşığı elma sirkesi koyup sabah kalkınca ve gece yatmadan önce için.
2. Sabahları ağzınızı ayurveda tekniği ile yağlayın
Susam veya Hindistan cevizi yağı kullanabilirsiniz. Sabah kalkınca 1/2 veya 1 kaşık yağı ağzınıza alıp 5-20 dakika arası tutun. Çok faydasını göreceksiniz.
3. Su için, sonra daha çok su için ve tekrar su için!
Ne kadar çok su içerseniz vücudunuz polenleri o kadar çabuk dışarı atar.
4. Her akşam banyo yapın
Saçınızda veya cildinizde kalmış polenler gece boyu sizi rahatsız edecektir o yüzden her akşam banyo yapın.
5. Eve gelince yeni temiz giysiler giyin
Dışarıdan eve her geldiğinizde üzerinizi değiştirin. Böylece giysilerinizdeki polenlerden kurtulun.
6. Nane çayı için
Nane çayı yatıştırıcı ve alerji ağrılarından rahatlatmak için lezzetli bir seçenektir. Anti-enflamatuar yararlarının yanı sıra, bir dekonjestan olarakta faydası vardır. Gevşemek ve gençleştirici bir uyku için yatmadan önce mükemmel bir seçimdir.
7. Isırganı deneyin
Bu bitkinin antihistaminik özelliklerinden faydalanmanın en kolay yolu tentür formunda kullanmaktır. Ama yapraklarını kuruttuysanız, çayını yapmak da faydalıdır. Tentür formu için, 3 saatte bir göz damlası olarak kullanabilirsiniz
Sağlıklı, güçlü bünyeli, alerjisiz güner..
Bu zamanlarda size yardımcı olabilecek doğal ve basit tavsiyelerimiz:
1. Elma sirkesi alın
Bir bardak suya bir çorba kaşığı elma sirkesi koyup sabah kalkınca ve gece yatmadan önce için.
2. Sabahları ağzınızı ayurveda tekniği ile yağlayın
Susam veya Hindistan cevizi yağı kullanabilirsiniz. Sabah kalkınca 1/2 veya 1 kaşık yağı ağzınıza alıp 5-20 dakika arası tutun. Çok faydasını göreceksiniz.
3. Su için, sonra daha çok su için ve tekrar su için!
Ne kadar çok su içerseniz vücudunuz polenleri o kadar çabuk dışarı atar.
4. Her akşam banyo yapın
Saçınızda veya cildinizde kalmış polenler gece boyu sizi rahatsız edecektir o yüzden her akşam banyo yapın.
5. Eve gelince yeni temiz giysiler giyin
Dışarıdan eve her geldiğinizde üzerinizi değiştirin. Böylece giysilerinizdeki polenlerden kurtulun.
6. Nane çayı için
Nane çayı yatıştırıcı ve alerji ağrılarından rahatlatmak için lezzetli bir seçenektir. Anti-enflamatuar yararlarının yanı sıra, bir dekonjestan olarakta faydası vardır. Gevşemek ve gençleştirici bir uyku için yatmadan önce mükemmel bir seçimdir.
7. Isırganı deneyin
Bu bitkinin antihistaminik özelliklerinden faydalanmanın en kolay yolu tentür formunda kullanmaktır. Ama yapraklarını kuruttuysanız, çayını yapmak da faydalıdır. Tentür formu için, 3 saatte bir göz damlası olarak kullanabilirsiniz
Sağlıklı, güçlü bünyeli, alerjisiz güner..
İsot: Mide Kanserinden Korur!
İsotun kelime anlamı eski Türkçe kökenli olup (ısı ve ot) anlamına gelen kelimelerin birleşiminden gelmektedir. Kırmızıbiberin rengi kararıncaya kadar kurutulması ve tekniğine uygun olarak öğütülmesiyle elde edilen pul biber türüdür.
Aşırı derece yakıcı acısı bulunmayan, bol miktarda glikoz içerdigi için (Alfatoksin) kanserojen madde içermeyen özelliklere sahip olması, Urfa isotunu diğer isotlardan ayıran en belirleyici özelliğidir.
Bibere karşı rahatsızlığı olan bazı insanların bile isota karşı aynı rahatsızlığı hissetmedikleri de tespit edilmiştir. İsotun acısı tat veren bir acıdır, ağzı yakmaktan ziyade hoş bir tat ve güzel bir koku verir. Ayrıca zengin bir vitamin içeriği vardır, özellikle C vitamini açısından çok zengindir ki bundan dolayı soğuk algınlığına da iyi geldiği bilinmektedir.
Güneydoğu’da kanser üzerine istatistiksel araştırmalar yapan Uzman Doktor Haluk Yeşilbağdan, Şanlıurfa’da mide kanserinin diğer kanser türlerine göre daha düşük oranda olduğunu ve bunun sebebinin isot tüketiminin fazla olmasından kaynaklandığını kaydetti.
Şanlıurfa isot tüketiminin fazla olmasından dolayı mide kanseri sıralamasında yedinci ve sekizinci sırada geliyor. Biz mide ve bağırsak problemi yaşayan hastalarımıza diyet verirken, biber ve biber ürünlerini kesinlikle yasaklamıyoruz. Gözlemlerimize göre isotun hiçbir hastalığa yan etkisi yoktur. Aksine antikanserojen bir yapısı bulunduğu için insan sağlığına gayet faydalı bir besin. Biz isotu sadece yüksek derece reflüsü ve hemoroidi bulunan hastalarımıza yasaklıyoruz” dedi. ( Uzman Dr. Haluk Yeşilbağdan)
Urfa ev isotunun farklı olmasının belli başlı nedenleri vardır, Fabrikada üretilen isot veya pul biberden farklı olarak üretilen ev isotu hem lezzet hem de görünüş olarak farklıdır. Peki ev isotunun bu kadar farklı olması nedeni nedir?
1- Biberler bir bir elle yarılır, sapı ve içindeki tohumları temizlenir.
2- Ev isotu fırında kurutulmaz, güneşin altında temiz beton zemin üzerinde kurutulur ve doğal yollarla terlemeye bırakılır.
3- Ev isotunun içeriğinde biber tohumu bulunmaz, çünkü temizlenirken ilk başta tohumlardan da temizlenir. Biberin tohumdan temizlenmesi çok önemlidir, aksi takdirde tohumun vereceği tat isotun gerçek tadını değiştirecektir.
4- Ev isotunun rengi ve tadı biberin doğal tadı ve rengidir, hiç bir renklendirici veya katkı maddesi içermez.
5- 1 kg Urfa biberinden maksimum 70 gr ev isotu çıkarılabilmektedir.
6- İsotun kararması için büyük poşetler içinde güneşin altında terletmeye bırakılır, fakat evde hazırlanmamış pul biber ve isotlar da bu yöntem farklıdır.
7- Biber kurutulma safhasında iken güneşin altına serilen biberin sadece dış kısmına zeytinyağı sürülür. Ev isotunda bu zorunlu bir işlemdir aksi takdirde isotun acısı rahatsızlık verir.
Sağlıklı, güçlü bünyeli, kansersin günler...
Etiketler:
acı,
acı biber,
biber,
doğa,
doğal,
doğal sağlıklı yaşam,
isot,
izot,
kanser,
mide kanseri,
sağlık,
sağlıklı,
sağlıklı yaşam,
yakar
Kanserle Savaş Aç!
Sebze ve meyveler kanserle savaşan fito besinler yönünden oldukça zengin. Peki bu besinler en çok hangi meyve ve sebzelerde bulunuyor? İşte daha sık tükettiğimiz bildik kaynaklar ve sürpriz alternatifler…
Kanser Savaşçısı Süper Besinler
Beta karotein
*Havuç
*Kırmızıbiber, üzüm yaprağı, karahindiba
Lutein-zeaxantin
*Ispanak
*Maydanoz, karalahana, zeytin
Beta Cryptoxanthin
*Portakal
*Balkabağı, mandalina, papaya
Ellagic asit
*Çilek
*Ahududu, nar, ceviz
Resveratrol
*Kırmızı üzüm
*Ananas, yer fıstığı, böğürtlen
Sağlıklı kansersiz uzun ömürler.. :)
Etiketler:
çilek,
doğa,
doğal,
doğal sağlıklı yaşam,
ıspanak,
kanser,
portakal,
sağlık,
sağlıklı,
sağlıklı günler,
sağlıklı yaşam,
savaş,
üzüm
Kansere Karşı Edamame
Japon restoranlarında karşımıza çıkan bu yeşil soya fasulyesinden evde de tüketmeye başlayabilirsiniz. Bir kase haşlanmış edamame, 11 gram protein ve 4 gram posa içeriyor. C vitamini, A vitamini, potasyum, demir ve magnezyumdan da oldukça zengin.
Bu kolay soyulan fasulyeler, günlük tüketmeniz gereken folik asit miktarının yüzde 100’ünü karşılıyor ki; bu sayede vücudunuz kırmızı kan hücreleri üretip, DNA hasarını engelleyerek kanser oluşumunu önlüyor.
B ve C grubu vitaminleri kan ile seyahat ederek idrar ile dışarı atılırlar. Vücutta tutulmazlar ve suda erime özelliğine sahiptirler. Bu nedenle B9 vitamini alımının sürekli yenilenmesi gerekir. Bir gün fazla yenip diğer günler yememek vücutta bozukluklara yol açar. B9 vitamininin özellikle bayanlar için ayrı bir önemi bulunmaktadır.
Folik asit kanser ve kalp hastalığının bazı türlerine karşı koruyucu bir rol oynayabilir. Aynı zamanda bazı çalışmalarda kandaki folik asit düzeylerindeki bir azalmanın kadınlarda kolon kanseri riskini artırdığı yönünde bulgular vardır.
Sağlıklı günler, uzun ömürler, güçlü bünyeler efendim.. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)